Duygusal Yeme Bozukluğu Nedir? Nasıl Başa Çıkılır?
- 3 Aralık 2024
- Beğeni
- Görüntülenme
- Yorum
Duygusal yeme bozukluğu, günlük yaşamda pek çoğumuzun farkında olmadan karşılaştığı bir sorun olabilir. Kendimizi zaman zaman stresli, mutsuz veya kaygılı hissettiğimizde yiyeceklere yönelirken bulabiliriz. Özellikle yediğimiz bir dilim tatlı ya da bir paket cips, o anki duygusal şiddeti hafifletiyor gibi gözükebilir. Ancak bu davranış bir alışkanlık haline geldiğinde, farkında olmadan duygusal yeme bozukluğunun etkisi altında olabiliriz.
Duygusal Yeme Bozukluğu Nedir?
Duygusal yeme bozukluğu, bireylerin fiziksel bir açlıktan ziyade duygusal durumlarıyla başa çıkmak için yemek yemeyi tercih ettiği bir davranış biçimidir. Bu bozukluk, genellikle stres, üzüntü, can sıkıntısı, kaygı ya da mutluluk gibi yoğun duygusal durumları takiben ortaya çıkar. Duygusal yiyiciler, yiyecekleri bir başa çıkma mekanizması olarak kullanarak, olumsuz duygularından uzaklaşmayı ya da anı kurtarmayı hedefler.
Fiziksel açlıkla duygusal yeme arasındaki farkı anlamak çok önemlidir. Fiziksel açlık yavaşça gelir ve genellikle tüm gıda türlerine karşı bir istek uyandırırken, duygusal yeme ani bir şekilde belirir ve spesifik yiyecekler (genellikle şekerli, yağlı ya da tuzlu) için yoğun bir istek uyandırır.
Duygusal yeme bozukluğu, sadece kilo artışı ya da sağlıksız beslenme alışkanlıklarına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda bireyin psikolojik sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Kendini kontrol edememe hissi, utanç ve suçluluk gibi duygular, sorunun çözülmesini daha da zor hale getirebilir.
Duygusal Yeme Bozukluğu Döngüsü Nasıl Olur?
Duygusal yeme bozukluğu döngüsü, bireylerin duygusal durumlarıyla başa çıkmak için yemek yemeye yöneldiği ve bu davranışın sürekli tekrarlandığı bir süreçtir. Bu döngüyü anlamak, onu kırmak için ilk adımdır. İşte duygusal yeme döngüsünün işleyişi ve örneklerle açıklaması:
Duygusal Tetikleyiciler: Stres, yalnızlık, hayal kırıklığı veya can sıkıntısı gibi yoğun duygular döngüyü başlatır.
Örnek: Yoğun bir iş gününden sonra bir birey, yaşadığı stres nedeniyle dondurma gibi yüksek kalorili yiyeceklere yönelir.
Yemek Yeme İhtiyacı: Fiziksel açlık olmaksızın birey, bu duygusal tetikleyicileri bastırmak için yemek yeme isteği hisseder.
Örnek: Kendini yalnız hisseden biri, bir paket cips tüketerek bu boşluğu doldurmaya çalışır.
Geçici Rahatlama: Yemek yemenin getirdiği kısa süreli mutluluk veya rahatlama hissi devreye girer.
Örnek: Tatlı yemenin verdiği keyif, stresin geçici olarak azalmasını sağlar.
Olumsuz Hislerin Geri Dönüşü: Yemek sonrasında suçluluk, utanç veya pişmanlık duyguları bireyi tekrar olumsuz bir ruh haline sürükler.
Örnek: Gereğinden fazla yediği için kendine kızan birey, kontrolsüz yeme alışkanlığının sonuçlarıyla yüzleşir.
Yeni Bir Duygusal Tetikleyici: Bu olumsuz hisler, bireyin tekrar yemek yeme ihtiyacı duymasına ve döngünün yeniden başlamasına neden olur.
Örnek: Pişmanlık duygusuyla baş edemeyen biri, tekrar tatlıya yönelir.
Duygusal Yeme Davranışını Açıklayan Kuramlar Nelerdir?
Duygusal yeme davranışı, bireylerin duygusal durumlarına yanıt olarak yemek yemeye yönelmesiyle ortaya çıkar ve bu davranış, çeşitli psikolojik ve fizyolojik kuramlarla açıklanmaya çalışılmıştır. Bu kuramlar, duygusal yemenin kökenlerini ve bireyler üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur. İşte duygusal yeme davranışını açıklayan temel kuramlar:
Psikosomatik Kuram
Psikosomatik kurama göre, duygusal yeme bireylerin duygusal sıkıntılarla başa çıkmak için bir savunma mekanizması olarak kullandığı bir davranıştır. Bu kurama göre bazı bireyler, stres veya üzüntü gibi olumsuz duyguları yönetmekte zorlanır ve bu duyguları bastırmak ya da hafifletmek için yiyeceklere yönelir. Yiyecekler, bu bireyler için duygusal bir tampon görevi görür.
Dışsal Teori
Dışsal teori, bireylerin çevresel ipuçlarına duyarlılığı üzerinde durur. Bu kurama göre, duygusal yiyiciler fiziksel açlık yerine çevresel uyaranlara (örneğin, bir yiyeceğin kokusu veya görüntüsü) yanıt olarak yemek yeme eğilimindedir. Yani, yemek yeme dürtüsü fiziksel ihtiyaçtan çok çevresel faktörlere dayanır.
Obezite Teorisi
Obezite teorisi, duygusal yeme davranışını kilo alımı ve obezite ile ilişkilendirir. Bu kuram, duygusal yemenin bireylerde kilo artışına neden olabileceğini ve bunun bir kısır döngü yaratarak bireylerin yaşam kalitesini düşürdüğünü öne sürer. Obezite teorisi, duygusal yeme davranışını fizyolojik ve psikolojik etkiler bağlamında ele alır.
Kaçış Kuramı
Kaçış kuramına göre, duygusal yeme bireylerin kendilerinden kaçma arzusuyla bağlantılıdır. Kendi olumsuz düşüncelerinden, başarısızlık duygularından ya da rahatsız edici duygulardan kaçmaya çalışan bireyler, bu hisleri bastırmak için yemek yemeye yönelir. Yemek yeme eylemi, bireyin kendi içsel rahatsızlıklarını bir süreliğine görmezden gelmesine olanak tanır.
Kısıtlama Kuramı
Kısıtlama kuramı, bireylerin bilinçli olarak uyguladığı diyet ve beslenme kısıtlamalarının duygusal yeme davranışını tetikleyebileceğini savunur. Özellikle uzun süreli diyet yapan bireylerde, kısıtlamaların yarattığı baskı duygusal durumlarla birleşerek kontrolsüz bir yemek yeme döngüsüne neden olabilir. Bu kuram, diyet ve yeme davranışı arasındaki ilişkiye dikkat çeker.
Duygusal Yeme Bozukluğu Neden Olur?
Duygusal yeme bozukluğu, bireylerin fiziksel açlık yerine duygusal durumlarıyla başa çıkmak için yemek yemeye yönelmesiyle ortaya çıkar. Bu durumun birçok psikolojik, fizyolojik ve çevresel nedeni olabilir. Stres, düşük özsaygı, duygusal düzenleme zorlukları gibi faktörler, duygusal yeme davranışını tetikleyebilir. Ayrıca, yemek yeme davranışı geçmiş deneyimler ve alışkanlıklarla da şekillenebilir. İşte duygusal yeme bozukluğunun başlıca nedenleri:
Stres ve Kaygı
Stresli veya kaygılı durumlar, bireylerin kendilerini rahatlatmak için yiyeceklere yönelmesine neden olabilir. Kortizol seviyelerinin yükselmesi, özellikle yüksek kalorili ve tatlı yiyeceklere olan isteği artırabilir. Stres altında yemek, birey için bir başa çıkma mekanizması haline gelebilir.
Duygusal Düzenleme Zorlukları
Duygularını etkili bir şekilde yönetemeyen bireyler, negatif hislerini bastırmak veya hafifletmek için yemek yeme davranışına yönelebilir. Özellikle üzüntü, yalnızlık veya hayal kırıklığı gibi yoğun duygular, bu tür davranışları tetikleyebilir.
Alışkanlıklar ve Öğrenilmiş Davranışlar
Çocuklukta öğrenilen beslenme alışkanlıkları, bireylerin duygusal durumlarında yemek yemeyi bir çözüm olarak görmesine yol açabilir. Örneğin, ödül olarak verilen tatlılar veya stres anında sunulan yiyecekler, bu davranışı pekiştirebilir.
Düşük Özsaygı ve Kendilik Algısı
Kendine güveni düşük olan bireyler, olumsuz beden imajı veya kişisel yetersizlik hissi nedeniyle yemek yeme davranışını bir kaçış olarak kullanabilir. Bu durum, duygusal yeme döngüsünü daha da karmaşık hale getirebilir.
Hormonal Dengesizlikler
Hormonal değişiklikler, özellikle leptin ve ghrelin seviyelerindeki dengesizlikler, bireylerin açlık ve tokluk sinyallerini doğru bir şekilde algılamasını zorlaştırabilir. Bu durum, duygusal durumlarla birleşerek aşırı yeme davranışını tetikleyebilir.
Çevresel Faktörler
Yiyeceklere kolay erişim, medya etkisi ve sosyal çevre, bireylerin yemek yeme davranışını etkileyen önemli faktörlerdir. Reklamlar ve sosyal baskılar, duygusal yeme davranışını teşvik edebilir.
Duygusal Yeme Bozukluğunun Birlikte Görüldüğü Psikolojik Hastalıklar
Genellikle başka psikolojik hastalıklarla birlikte görülür. Bu hastalıklar, duygusal yeme davranışını hem tetikleyebilir hem de bu davranıştan etkilenebilir. İşte duygusal yeme bozukluğunun sıklıkla ilişkilendirildiği bazı psikolojik hastalıklar:
- Depresyon
- Anksiyete bozuklukları
- Bipolar bozukluk
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Yeme bozuklukları
- Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
- Düşük özsaygı ve kendilik algısı bozuklukları
Depresyon
Depresyondaki bireyler, kendilerini iyi hissetmek veya olumsuz düşüncelerini bastırmak için yiyeceklere yönelebilir. Özellikle karbonhidrat ve şeker içeriği yüksek yiyecekler, kısa süreli bir mutluluk hissi yaratarak bu davranışı pekiştirebilir.
Örnek: Bir birey, kötü geçen bir günün ardından kendini dondurma tüketerek rahatlatmaya çalışabilir. Ancak bu davranış, uzun vadede hem kilo artışına hem de suçluluk duygularına neden olabilir.
Anksiyete Bozuklukları
Kaygı bozuklukları, bireylerin sürekli bir stres ve endişe hali içinde olmasına yol açar. Bu durum, duygusal yeme davranışını tetikleyerek bireylerin anlık bir rahatlama arayışına girmesine neden olabilir.
Örnek: Sınav kaygısı yaşayan bir öğrenci, yoğun stresle başa çıkmak için sürekli olarak atıştırmalık tüketebilir.
Bipolar Bozukluk
Bipolar bozukluğun depresif dönemlerinde, bireyler kendilerini daha iyi hissetmek için yemek yeme davranışına yönelebilir. Bu eğilim, özellikle depresyonla bağlantılı olarak artar.
Örnek: Depresyon döneminde olan bir birey, gün boyunca yüksek kalorili yiyeceklere yönelerek kısa süreli rahatlama arayabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
TSSB yaşayan bireyler, travmatik olaylarla başa çıkmak için yemek yemeyi bir başa çıkma mekanizması olarak kullanabilir. Bu durum, özellikle yüksek stres altında yemek yeme döngüsünü tetikleyebilir.
Örnek: Çocuklukta travmatik bir olay yaşayan bir birey, stresli durumlarla başa çıkmak için genellikle şekerli yiyecekleri tercih edebilir.
Yeme Bozuklukları
Duygusal yeme bozukluğu, anoreksiya nervoza veya bulimia nervoza gibi diğer yeme bozukluklarıyla birlikte görülebilir. Bu hastalıklar, bireylerin yemekle ilişkili karmaşık duygusal dinamiklerini daha da derinleştirebilir.
Örnek: Bulimia nervoza tanısı alan bir birey, aşırı yemek yedikten sonra suçluluk duygusuyla yeme davranışını tekrarlar.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
OKB ile mücadele eden bireyler, sıkıntılarını azaltmak veya kompulsif düşüncelerinden uzaklaşmak için yemek yemeye yönelebilir. Bu durum, duygusal yeme davranışının sıklığını artırabilir.
Örnek: Düzen takıntısı olan bir birey, stresli hissettiğinde çikolata tüketerek kendini rahatlatmaya çalışabilir.
Düşük Özsaygı ve Kendilik Algısı Bozuklukları
Kendilik algısında bozukluk yaşayan bireyler, yeme davranışını bir kaçış veya kendini rahatlatma yöntemi olarak kullanabilir. Düşük özsaygı, duygusal yeme döngüsünü tetikleyen temel faktörlerden biridir.
Örnek: Kendini yeterince başarılı bulmayan bir çalışan, bu duygularını bastırmak için sürekli olarak cips veya tatlı tüketebilir.
Duygusal Yeme Bozukluğu Tedavisi
Duygusal yeme bozukluğu tedavisi, bireylerin yemek yeme davranışlarını kontrol altına almalarına ve sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Tedavi, genellikle psikoterapi, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde ilaç tedavisini içerir. İşte duygusal yeme bozukluğunun tedavisinde kullanılan yöntemler:
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
BDT, bireylerin yeme davranışlarını tetikleyen olumsuz düşünce kalıplarını ve duygusal durumları anlamalarına yardımcı olur. Bu terapi, bireyin yeme alışkanlıklarını yeniden yapılandırarak, sağlıklı başa çıkma yöntemleri geliştirmeyi hedefler.
Örnek: BDT seanslarında, bireyin stresli bir durumda tatlıya yönelme yerine meditasyon veya yürüyüş gibi alternatif yöntemler denemesi sağlanır.
https://psikolojiturkiye.com/bilissel-davranisci-terapi-nedir/
Farkındalık ve Duygusal Düzenleme Teknikleri
Farkındalık temelli yaklaşımlar, bireylerin duygusal durumlarını daha iyi anlamalarını ve duygularıyla sağlıklı bir şekilde başa çıkmalarını sağlar. Duygusal düzenleme teknikleri, bireyin duygularını bastırmak yerine onları kabul etmesine odaklanır.
Diyetisyen Desteği
Profesyonel bir diyetisyen, bireyin sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmesine yardımcı olabilir. Dengeli bir beslenme programı, duygusal yeme davranışını kontrol altına almak için önemlidir.
Grup Terapisi ve Destek Grupları
Benzer sorunlar yaşayan bireylerin bir araya geldiği grup terapileri, bireylerin yalnız olmadıklarını anlamalarına ve başkalarının deneyimlerinden faydalanmalarına olanak tanır.
İlaç Tedavisi
Gerektiğinde, doktor tarafından önerilen antidepresanlar veya anksiyolitikler, bireyin duygusal durumunu dengeleyerek yeme davranışını kontrol altına almasına yardımcı olabilir.
Not: İlaç tedavisi her birey için uygun olmayabilir ve mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
Yeme Bozukluğu İle Nasıl Başa Çıkılır? (Yaşam Tarzı Değişiklikleri)
Sağlıklı alışkanlıklar geliştirmek, duygusal yeme bozukluğunun tedavisinde önemli bir rol oynar. Düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stres yönetimi teknikleri, bireyin genel yaşam kalitesini artırır. İşte yaşam tarzı değişiklikleriyle duygusal yeme bozukluğunu yenmek için bazı öneriler:
Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite, stres hormonlarını azaltarak bireyin kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olur.
Örnek: Haftada üç gün tempolu yürüyüş yapmak veya yoga gibi rahatlatıcı aktiviteleri uygulamak.
Uyku Düzeni Sağlamak: Yetersiz uyku, duygusal yeme dürtüsünü artırabilir. Bireylerin düzenli uyuma alışkanlığı geliştirmesi önemlidir.
Örnek: Her gün aynı saatte yatıp kalkmak ve elektronik cihazları uyumadan önce sınırlandırmak.
Stres Yönetimi Teknikleri: Meditasyon, nefes egzersizleri veya hobi edinmek gibi aktiviteler, stresin yemekle ilişkilendirilmesini önleyebilir.
Örnek: Gün içinde 10 dakika boyunca nefes egzersizi yapmak veya bir sanat etkinliğine katılmak.
Dengeli Beslenme: Bireylerin, duygusal durumlarını dengelemek için düzenli ve dengeli öğünler tüketmesi önerilir.
Örnek: Gün içinde üç ana öğün ve iki ara öğün tüketerek kan şekerini dengede tutmak.
Sosyal Destek Almak: Aile ve arkadaşlarla vakit geçirmek, bireyin yalnızlık hissini azaltabilir ve duygusal yeme dürtüsünü kontrol etmeye yardımcı olabilir.
Örnek: Haftalık bir sosyal etkinliğe katılmak veya bir destek grubuna dahil olmak.
Duygusal yeme bozukluğu tedavisi, bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmelidir. Bu süreçte profesyonel destek almak, tedavi başarısını artıran en önemli faktörlerden biridir.