1. Anasayfa
  2. Anksiyete Belirtileri ve Tedavisi
Anksiyete Belirtileri ve Tedavisi

Anksiyete Belirtileri ve Tedavisi

  • 23 Ocak 2024
  • Beğeni
  • Görüntülenme
  • Yorum

Anksiyete, psikolojik bir rahatsızlık olarak bilinir ve günlük yaşantımızda zaman zaman karşılaştığımız durumlar nedeniyle ortaya çıkabilir. Olağan bir durum olan anksiyete, yaşadığımız olaylar ya da gelecekle ilgili endişelerimiz sebebiyle ortaya çıkabilir. Ancak, bu duyguların normalden fazla ve kontrol edilemez bir seviyeye ulaşması durumunda, tıbbi bir hastalık olarak değerlendirilebilir. Günlük yaşamda karşılaşılan kaygıların dozajında aşırılık gösterdiği durumlarda, anksiyete bozukluğuyla karşılaşabiliriz.

Kaygı bozukluğu olan bireylerde, sürekli devam eden yoğun bir endişe durumu ve günlük hayatta karşılaşılan olaylara karşı duyulan korku gözlemlenir. Bu durum, panik atak krizleri ile kendini gösterebilir ve aşırı endişe, kaygı ve panik durumu, günlük aktivitelerin normal seyrini bozar. Bu duyguların kontrolü ve yönetimi zor olabilir, ayrıca bu durumun zaman içinde öngörülememesi de söz konusudur. Anksiyete belirtileri genellikle çocukluk veya gençlik dönemlerinde başlar ve yetişkinlikte devam edebilir; ancak, yetişkinlik sonrasında belirtilerde bir azalma eğilimi görülebilir.

Anksiyete Nedir?

Anksiyete, bireyin endişe, kaygı ve korku gibi duygulara aşırı ve kontrol edilemeyen tepkiler verdiği Dünya genelinde yaygın görülen bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu durum, normalden fazla düzeyde yaşanan duygusal tepkilerin kişinin günlük yaşamını etkilemesine yol açabilir.

Türkiye’de anksiyete görülme sıklığı %17-25 aralığındadır.

Anksiyete Belirtileri Neledir?

Anksiyete belirtileri gösteren bireyler, genellikle zihinsel ve fiziksel olarak birbirinden bağımsız gibi hissederler ve kendi beden kontrolünü sağlayamama duygusuyla karşılaşırlar. Duygulara verilen tepkiler kişiden kişiye değişiklik gösterir, bu nedenle kaygı bozukluğu yaşayan her bireyde farklı fiziksel ve duygusal belirtiler gözlemlenebilir. Genel kaygı bozukluğu belirtileri arasında şu unsurlar bulunabilir:

  • Gerginlik ve huzursuzluk hissi
  • Kalpte artan atış hızı
  • Hızlı solunum ve ara sıra öksürük
  • Aşırı ve ani terleme
  • Titreme
  • Halsizlik ve bitkinlik hissi
  • Endişe ve korku dışında başka hiçbir şeye odaklanamama
  • Uykusuzluk
  • Yorgunluk
  • Sindirim sistemi sorunları
  • Önemli olaylardan veya ortamlardan kaçma dürtüsü
  • Nefes darlığı
  • Ağız kuruluğu
  • Mide bulantısı
  • Kas krampları
  • Baş dönmesi
  • Takıntılı düşünceler

Anksiyete Neden Olur?

Kişiden kişiye göre değişiklik göstermekle beraber beyin kimyasallarında değişimler, genetik faktörler, stres, kronik hastalıklar, travma ve çevresel faktörler nedenleri arasında yer almaktadır.

Beyin Kimyasalları: Beyindeki nörotransmitterlerin dengesizliği, özellikle serotonin ve norepinefrin gibi kimyasalların düzensizliği kaygı bozukluklarına neden olabilir.

Genetik Faktörler: Ailede anksiyete bozukluğu öyküsü bulunan kişilerde bu rahatsızlığa sahip olma olasılığı daha yüksektir.

Stres ve Travma: Trajik olaylar, ciddi stres durumları, fiziksel veya duygusal travmalar tetikleyebilir.

Kronik Hastalıklar: Hormonal dengesizlikler, nörolojik problemler kaygı bozukluklarına sebep olabilir.

Çevresel Faktörler: Zorlayıcı çalışma koşulları, aile içi sorunlar, finansal zorluklar gibi çevresel etmenler de etkileyebilir.

Anksiyete Türleri Nelerdir?

Anksiyetenin 8 farklı alt türü bulunmaktadır. Bu alt türler şunlardır:

  1. Yaygın anksiyete bozukluğu
  2. Panik atak
  3. Fobiler
  4. Agorafobi
  5. Travma sonrası stres bozukluğu
  6. Sosyal kaygı bozukluğu
  7. Obsesif kompulsif bozukluk
  8. Ayrılık kaygısı bozukluğu

Yaygın Aksiyete Bozukluğu

Kişinin sürekli endişe ve gerginlik içinde olma durumunu ifade eder. Bu bozukluk, genellikle günlük yaşam aktiviteleri sırasında ortaya çıkan aşırı düşünce ve kaygılarla karakterizedir. Kaygı bozuklukları arasında sıkça görülen bir alt tür olan yaygın anksiyete, bireyin normalden fazla bir şekilde endişe duyması ve bu durumun yaşam kalitesini olumsuz etkilemesiyle öne çıkar.

Panik Atak

Aniden ortaya çıkan yoğun korku ve endişe hissi ile karakterize olan bir anksiyete durumudur. Kişi, genellikle birkaç dakika içinde gelişen bu atak sırasında şiddetli fiziksel ve duygusal semptomlar yaşar. Kalp çarpıntısı, terleme, nefes darlığı, titreme, baş dönmesi ve kontrol kaybı hissi gibi belirtiler panik atağın tipik özelliklerindendir. Bu ataklar genellikle beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar ve kişi kendini ani bir tehlike altında hisseder. Panik ataklar tekrarlayabilir ve kişi bu atakların tekrar etmesinden dolayı gelecekteki durumlar konusunda endişe duyabilir, bu da genellikle panik bozukluğuna yol açabilir.

Fobiler

Belirli nesneler, durumlar veya aktiviteler karşısında aşırı ve mantıksız bir korku veya endişe duygusuyla karakterize edilen anksiyete bozukluklarıdır. Bireyler, fobik oldukları şeylerle karşılaştıklarında yoğun bir panik hissi yaşayabilirler. Fobi türleri geniş bir yelpazede olabilir ve örnek olarak yükseklik, uçak yolculukları, örümcekler, kapalı alanlar gibi çeşitli korkuları içerebilir. Fobiler, bireyin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve bu nedenle kişinin normal aktivitelerini sınırlayabilir. Fobik tepkiler, genellikle kaçınma davranışlarıyla birlikte ortaya çıkar, bu da bireyin korktuğu şeylerle temas etmekten veya karşılaşmaktan kaçınmasına neden olur. Fobiler genellikle tedavi edilebilir, ancak uzman yardımı ve terapi genellikle bu sürecin önemli bir parçasını oluşturur.

Agorafobi

Belirli yerlere veya durumlara gitmekten kaçınma eğiliminde olduğu, genellikle açık alanlar, kalabalıklar, toplu taşıma araçları veya alışveriş merkezleri gibi yerlerde yoğun anksiyete yaşadığı bir kaygı bozukluğudur. Bu durum, kişinin bu ortamlarda panik atak veya kontrol kaybı yaşama korkusuyla ilişkilidir. Agorafobik bireyler, bu durumlardan kaçınmaya çalışarak yaşamlarını sınırlayabilirler, sosyal izolasyona yönelebilirler ve günlük aktivitelerini kısıtlayabilirler. Agorafobi genellikle diğer kaygı bozuklukları veya panik bozukluğu ile birlikte görülür. Tedavi genellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), ilaç tedavisi ve maruz bırakma terapisi gibi yöntemleri içerebilir, bu da bireyin korktuğu durumlarla yüzleşmesine ve bu korkuları yönetmesine yardımcı olabilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Ciddi bir travmatik olayı deneyimledikten sonra ortaya çıkan bir anksiyete bozukluğudur. Bu olaylar genellikle ölüm, ciddi yaralanma, cinsel saldırı veya şiddet içerebilir. TSSB, kişinin travmatik deneyimi sürekli hatırlaması, kabuslar, flaşback’ler, aşırı uyarılma, kaçınma davranışları ve duygusal uyuşma gibi belirtilerle karakterizedir. Bu durum, bireyin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir, işlevselliği düşürebilir ve kişinin sosyal ilişkilerinde sorunlara neden olabilir. TSSB genellikle uzman rehberliğinde terapi ve destekle tedavi edilebilir, ancak etkili bir müdahale için erken tanı ve müdahale önemlidir.

Sosyal Kaygı Bozukluğu

Sosyal durumlar veya etkileşimlerle ilgili aşırı endişe ve korku duyulmasıyla karakterizedir. Bu bozukluk, topluluk önünde konuşma, diğer insanlarla tanışma, sosyal etkinliklere katılma gibi durumlar karşısında yoğun bir kaygı hissi ile belirginleşir. SKB’ye sahip olan kişiler, başkalarının olumsuz değerlendirmesinden kaçınma eğiliminde olabilir, bu da sosyal izolasyona yol açabilir. Bu durum, bireyin sosyal ilişkilerini etkileyebilir, günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayabilir ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Terapi, ilaç tedavisi ve destek grupları gibi çeşitli tedavi yöntemleri, sosyal kaygı bozukluğunu yönetmede etkili olabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

Bireyin tekrarlayan düşüncelere (obsesyon) karşı direnç göstermesi ve bu obsesyonları bastırmak ya da azaltmak için belirli ritüelleri (kompulsiyon) uygulamasıyla karakterizedir. Bu obsesyonlar genellikle kişinin zihninde yoğun anksiyete yaratır ve bu endişeden kaçınmak veya onunla başa çıkmak amacıyla kişi belirli davranışları tekrarlayabilir. Bu davranışlar, örneğin el yıkama, sayma, kontrol etme gibi belirli ritüelleri içerebilir. OKB, bireyin günlük yaşamını etkileyebilir, işlevselliği düşürebilir ve sosyal ilişkilerinde sorunlara neden olabilir. Tedavi genellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve ilaç tedavisi kombinasyonunu içerir, bu da bireyin obsesyonları ve kompulsiyonları yönetmesine yardımcı olabilir.

Ayrılık Kaygısı Bozukluğu

Genellikle yakın ilişkilerde yer alan bireyin, sevdikleriyle ayrı kalma veya onlardan uzaklaşma düşüncesiyle yoğun bir endişe ve stres yaşamasını ifade eder. Bu bozukluk, özellikle çocukluk döneminde güvenlik ve bağlanma sorunlarıyla ilişkilendirilebilir, ancak yetişkinlerde de görülebilir. Ayrılık kaygısı yaşayan bireyler, sevdiklerinden ayrılmaktan kaçınma eğiliminde olabilir, ayrılık anlarında büyük bir rahatsızlık hissi yaşayabilir ve bu durum günlük yaşam aktivitelerini etkileyebilir. Terapi, bireyin bu kaygılarını anlamasına ve yönetmesine yardımcı olabilir, aynı zamanda duygusal bağlanma ve güvenin güçlendirilmesini hedefleyen terapötik yaklaşımlar da kullanılabilir.

Anksiyete Tedavisi

Anksiyete tedavisi, bireyin belirtilerini hafifletmeye, düzeyini yönetmeye ve günlük yaşam aktivitelerini olumsuz etkileyen bu durumla başa çıkmasına odaklanan çeşitli yaklaşımları içerebilir. İşte anksiyete tedavisi için yaygın olarak kullanılan yöntemler:

Anksiyete tedavisi online terapi
Anksiyete için online psikologları inceleyin ve hemen terapiye başlayın.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, anksiyete ile ilişkili düşünce ve davranış kalıplarını tanımlayarak, bunları değiştirmeye odaklanan etkili bir terapi yöntemidir.

Psikoterapi: Bireyin duygusal zorluklarını anlamasına, bu duygularla başa çıkmasına ve olumlu değişiklikler yapmasına yardımcı olan bir terapi türüdür. Psikoterapi, kaygı bozukluğu tedavisinde önemli bir rol oynayabilir.

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme): EMDR, travmatik anıları işlemeye ve anksiyete ile başa çıkmaya yardımcı olmak amacıyla kullanılan özel bir terapi tekniğidir. Bireyin göz hareketlerine odaklanarak, travmatik deneyimlere yönelik olumsuz hissiyatları azaltmaya yönelik bir yöntemdir.

İlaç Tedavisi: Depresyon tedavisinde kullanılan antidepresanlar, anksiyolitikler ve beta blokerler gibi ilaçlar, anksiyete belirtilerini hafifletmek ve kontrol altına almak için kullanılabilir. Ancak, ilaç tedavisi genellikle terapiyle birlikte uygulanır.

Tedavi planı genellikle bireyin özel durumuna göre uyarlanır. Profesyonel yardım almak, anksiyete tedavisinde önemli bir adımdır ve bir uzmana başvurmak, uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmek için ilk adımdır.

 

  • Paylaş: