
Akut Stres Bozukluğu Belirtileri ve Tedavisi
- 7 Temmuz 2024
- Beğeni
- Görüntülenme
- Yorum
Akut stres bozukluğu (ASD), travmatik bir olayın hemen sonrasında, özellikle doğal afetler veya saldırılar gibi durumlarla karşılaşan bireylerde bir ay içinde gelişebilir. Bu bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) ile yakından bağlantılıdır. Akut Stres Bozukluğu’nun ana tedavi yöntemi, konuşma terapisi olarak da bilinen psikoterapidir.
Akut Stres Bozukluğu Nedir?
Akut Stres Bozukluğu (ASD), bireyin yaşadığı travmatik bir olayın ardından ortaya çıkan ve genellikle olayın hemen sonrasında, birkaç gün içinde gelişen ve 3 gün ile 4 hafta süren bir psikolojik durumdur. Bu bozukluk, kişinin travmatik olayın etkileriyle başa çıkma sürecinde yaşadığı yoğun stres tepkileriyle karakterizedir.
Travma sonrası stres bozukluğu ile benzerlik gösterse de, daha kısa süreli ve genellikle olaydan hemen sonra ortaya çıkar.
Akut Stres ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu Arasındaki Fark
Akut stres bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu arasındaki en belirgin fark, semptomların süresidir. Akut stres bozukluğu, travmatik bir olaydan sonra üç gün ile dört hafta arasında ortaya çıkan stres tepkilerini içerir. Eğer bu stres tepkileri dört haftadan daha uzun sürerse, TSSB tanısı konabilir.
1994 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nın (DSM-IV) dördüncü baskısında akut stres bozukluğunu resmi bir ruh sağlığı tanısı olarak tanımlamıştır.
Stres Nedir?
Stres, bireyin çevresel veya içsel taleplerle başa çıkma kapasitesini zorlayan ve fizyolojik, duygusal, bilişsel ve davranışsal tepkilerle kendini gösteren bir durumdur.
Stres, vücudun “savaş veya kaç” tepkisini tetikleyerek kortizol ve adrenalin gibi hormonların salınmasına neden olur. Bu hormonlar, kalp atış hızının artması, kasların gerilmesi ve dikkat seviyesinin yükselmesi gibi fizyolojik değişikliklere yol açar.
Kısa süreli ve yönetilebilir düzeyde olduğunda bireyin performansını ve adaptasyon yeteneğini artırabilir. Ancak, uzun süreli veya aşırı stres, fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilir.
Akut Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Akut stres bozukluğu belirtileri arasında travmatik olayın yeniden gün içerisinde gözünün önüne gelmesi (flachback), uyku ve iştah problemleri ile kendisini gösterebilir.
Travmatik Olayın Canlanması
Kişi, gün içinde sık sık travmatik olayın yeniden yaşandığına dair canlı görüntüler (flashbackler) görür ve bu anları sanki tekrar oluyormuş gibi deneyimler. Bu durum, bireyin irkilmesine, aşırı sinirlilik göstermesine, ağlama krizlerine girmesine veya çığlık atmasına neden olabilir.
Zihinsel Meşguliyet
Bireyin zihni, travmatik olayla ilgili düşüncelerle sürekli meşgul olabilir. Bu düşünceler istemsizce ve sık sık akla gelerek kişinin zihinsel huzurunu bozabilir.
Fiziksel ve Duygusal Tepkiler
ASD yaşayan kişiler, travmatik olayı hatırlatan en ufak bir uyaran karşısında aşırı tepkiler verebilir. Bu uyaranlar, belirli sesler, görüntüler veya ortamlar olabilir. Kişi, bu uyaranlardan kaçınmak için büyük çaba harcar.
Uyku ve İştah Sorunları
ASD, uyku problemleri ve iştah değişiklikleri gibi fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir. Kişi, uyumakta zorlanabilir veya sık sık kabus görebilir. Aynı zamanda, iştahında belirgin değişiklikler meydana gelebilir.
Aşırı Uyarılma
Birey, sürekli tetikte olabilir ve kolayca irkilebilir. Bu durum, konsantrasyon güçlüğüne ve sinirlilik haliyle kendini gösterebilir.
Kaçınma Davranışları
Travmayı hatırlatan durumlardan ve yerlerden kaçınma eğilimi gösterir. Bu, kişinin sosyal hayatını ve günlük aktivitelerini olumsuz etkileyebilir.
Akut Stres Bozukluğu DSM 5 Tanı Kriteleri
Akut Stres Bozukluğu (ASD), Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nın beşinci baskısında (DSM-5) belirli kriterler çerçevesinde tanımlanmıştır. İşte bu kriterler:
A. Travmatik Olay Maruziyeti
- Kişi, ölüm, ciddi yaralanma veya cinsel şiddet içeren bir olayla şu şekillerde karşılaşmış olmalıdır:
- Olayın doğrudan yaşanması.
- Olayın başkası tarafından yaşandığına tanık olunması.
- Yakın bir aile üyesinin veya arkadaşın travmatik olaya maruz kalması (olayın beklenmedik veya şiddetli olması durumunda).
- Travmatik olayın ayrıntılarıyla tekrarlayan veya aşırı bir şekilde karşılaşılması (örneğin, ilk müdahale ekipleri tarafından insan kalıntılarıyla başa çıkmak).
B. İntrüzif Belirtiler
Travmatik olaydan sonra, olayın yeniden yaşandığına dair en az dokuz belirti bulunmalıdır:
- İstenmeyen, tekrarlayan, rahatsız edici anılar.
- Travmatik olayın tekrarlayan rüyaları.
- Flashbackler (olayın yeniden yaşandığına dair hisler).
- Olayı hatırlatan uyaranlara karşı yoğun veya uzun süreli psikolojik sıkıntı.
- Olayı hatırlatan içsel veya dışsal ipuçlarına karşı belirgin fizyolojik tepkiler.
C. Negatif Duygudurum ve Düşünceler
- Gerçeklikten kopma hissi (derealizasyon).
- Kişinin kendisinden kopma hissi (depersonalizasyon).
- Travmatik olayla ilgili anıların hatırlanmasında zorluklar.
- Travmatik olayın önemli yönlerine dair sürekli ve abartılı negatif inançlar veya beklentiler.
- Sürekli ve abartılı negatif duygudurum (örneğin, korku, dehşet, öfke, suçluluk veya utanç).
D. Kaçınma Belirtileri
- Travmatik olayla ilgili anılar, düşünceler veya duygulardan kaçınma.
- Travmatik olayla ilgili dışsal hatırlatıcılardan kaçınma (insanlar, yerler, konuşmalar, aktiviteler, nesneler, durumlar).
E. Artmış Uyarılma Belirtileri
- Uyku bozuklukları (örneğin, uykuya dalmada veya uykuyu sürdürmede zorluk).
- Sinirlilik veya öfke patlamaları.
- Yoğunlaşma veya dikkatini verme zorlukları.
- Aşırı tetikte olma hali.
- Kolayca irkilme tepkisi.
F. Süre
Belirtiler en az üç gün, ancak dört haftadan uzun olmayan bir süre devam etmelidir.
G. İşlevsellik Üzerindeki Etkiler
Belirtiler, kişinin sosyal, mesleki veya diğer önemli işlevsellik alanlarında klinik olarak belirgin sıkıntı veya bozulmaya yol açmalıdır.
H. Diğer Bozuklukların Dışlanması
Belirtiler, bir maddenin (örneğin, ilaç, alkol) veya başka bir tıbbi durumun (örneğin, travmatik beyin hasarı) doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı olmamalıdır. Ayrıca, belirtiler başka bir zihinsel bozuklukla (örneğin, kısa psikotik bozukluk) daha iyi açıklanmamalıdır.
Akut Stres Bozukluğu Neden Olur?
Akut stres bozukluğu, ani gelişen ve travmatik bir olayın sonrasında strese maruz kalması nedeni ile olur.
Travmatik Olayların Doğrudan Deneyimi
Kişinin kendisinin doğrudan maruz kaldığı travmatik olaylar, ASD gelişiminde en yaygın nedenlerdir. Bu olaylar, doğal afetler (deprem, sel, yangın), kazalar (trafik kazası, iş kazası), fiziksel saldırılar (şiddet, tecavüz) veya askeri çatışmalar gibi ciddi ve ani travmalardır.
Başkalarının Travmatik Olaylarına Tanık Olma
Kişi, başkalarının yaşadığı travmatik olaylara tanık olduğunda da ASD geliştirebilir. Örneğin, bir kazayı görmek, bir saldırıya tanık olmak veya bir felaketi gözlemlemek, tanık olunan travmatik olayların etkisiyle yoğun stres tepkilerine yol açabilir.
Yakın Çevredeki Kişilerin Travmatik Olay Yaşaması
Yakın bir aile üyesinin veya arkadaşın ciddi bir travmatik olaya maruz kalması da ASD’nin gelişimine neden olabilir. Örneğin, bir yakınının ani ölümü, ciddi yaralanması veya tecavüze uğraması, bu tür travmatik deneyimlerin dolaylı etkileriyle bireyi derinden etkileyebilir.
İş veya Görev Nedeniyle Travmatik Detaylarla Karşılaşma
İlk müdahale ekipleri, sağlık çalışanları veya askeri personel gibi meslek gruplarında çalışan kişiler, işlerinin bir parçası olarak sürekli travmatik olayların detaylarıyla karşılaştıklarında ASD geliştirme riski taşıyabilirler. Bu durum, sürekli olarak travmatik sahnelerle karşı karşıya kalmanın bir sonucu olabilir.
Kişisel ve Psikolojik Faktörler
Kişinin daha önce yaşadığı travmalar, ruh sağlığı durumu, stresle başa çıkma becerileri ve genetik yatkınlık gibi bireysel faktörler de ASD riskini etkileyebilir. Önceden var olan anksiyete veya depresyon gibi ruhsal sağlık sorunları, ASD gelişme olasılığını artırabilir.
Akut Stres Bozukluğu Tedavisi
Akut Stres Bozukluğu tedavisi, bireyin yaşadığı travmatik olayın etkilerini azaltmak ve işlevselliğini yeniden kazanmasını sağlamak amacıyla çeşitli yaklaşımlar içerebilir. İşte ASD tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler:
Psikoterapi
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):
BDT, ASD tedavisinde en yaygın kullanılan terapidir. Bu terapi, bireyin travmatik olayı anlamlandırmasına ve olaya verdiği tepkileri yeniden yapılandırmasına yardımcı olur. BDT, olumsuz düşünce kalıplarını ve inançları değiştirmeyi hedefler.
Maruz Bırakma Terapisi:
Bu terapi, bireyin travmatik olayı hatırlatan durumlarla güvenli bir şekilde yüzleşmesine yardımcı olur. Böylece, travmaya karşı duyarlılık azalır ve kaçınma davranışları azalır.
EMDR:
EMDR, travmatik anıların işlenmesine ve duyarsızlaştırılmasına yardımcı olan bir terapi yöntemidir. Göz hareketleri veya diğer iki yönlü uyarımlar kullanılarak, bireyin travmatik anıları yeniden işlemlemesi sağlanır.
İlaç Tedavisi
Antidepresanlar:
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) ve serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI’lar) gibi antidepresanlar, ASD belirtilerinin yönetiminde etkili olabilir.
Anksiyolitikler:
Benzodiazepinler gibi anksiyolitikler, kısa süreli olarak anksiyete ve uykusuzluk gibi belirtilerin yönetiminde kullanılabilir. Ancak, uzun süreli kullanımı bağımlılık riski taşıdığı için dikkatli olunmalıdır.
Akut Stres Bozukluğu İle Başa Çıkma Yolları
Kendini Anlama ve Kabul Etme
Yaşadığınız stresin ve duyguların doğal ve geçici olduğunu kabul edin. Bu duygularla savaşmak yerine, onların varlığını kabul etmek stresi azaltabilir.
İyileşme sürecinin zaman alacağını unutmayın ve kendinize sabırlı olun.
Stres Yönetim Teknikleri
Derin ve kontrollü nefes almak, vücudun gevşemesine ve stresin azalmasına yardımcı olabilir. Örneğin, 4-7-8 nefes tekniğini deneyebilirsiniz: 4 saniye boyunca nefes alın, 7 saniye boyunca nefesi tutun ve 8 saniye boyunca nefesi yavaşça verin.
Meditasyon, yoga, tai chi gibi gevşeme tekniklerini kullanarak vücudunuzun ve zihninizin rahatlamasına yardımcı olun.
Progresif kas gevşetme (PMR) tekniğini kullanarak vücudunuzdaki gerilimi azaltabilirsiniz. Bu teknikte, kas gruplarını sırayla gerip gevşeterek rahatlama sağlanır.
Fiziksel Aktivite
Düzenli fiziksel aktivite yapmak, endorfin salgısını artırarak stresi azaltabilir. Yürüyüş, koşu, bisiklet sürme gibi aktiviteler faydalıdır.
Doğada zaman geçirmek, zihinsel rahatlama sağlar ve stresi azaltır.
Sağlıklı Yaşam Tarzı
Sağlıklı ve dengeli beslenme, vücudun stresle daha iyi başa çıkmasına yardımcı olur. İşlenmiş gıdalardan ve fazla şekerden kaçının.
Düzenli ve yeterli uyku almak, stresle başa çıkmada önemlidir. Uykusuzluk, stresi artırabilir.
Sosyal Destek
Aile ve arkadaşlarınızla zaman geçirmek, duygusal destek sağlar ve stresi azaltır.
Benzer deneyimler yaşayan insanlarla bir araya gelmek, paylaşım ve destek açısından faydalı olabilir.
Kendini İfade Etme
Günlük tutmak veya hislerinizi yazmak, duygusal boşalım sağlar ve stresin azalmasına yardımcı olabilir.
Sanatsal aktiviteler veya sevdiğiniz hobilerle ilgilenmek, zihinsel rahatlama sağlar ve stresle başa çıkmayı kolaylaştırır.
Zihinsel ve Duygusal Stratejiler
Olumlu düşünmeye çalışarak, negatif düşünceleri yeniden çerçeveleyin.
Mizah ve gülme, stresin azalmasına ve ruh halinin düzelmesine yardımcı olabilir
Akut Stres Bozukluğu Yaşayan Birisine Nasıl Davranılır?
Akut stres bozukluğu (ASB) yaşayan birine destek olmak, anlayışlı ve empatik bir yaklaşım gerektirir. İşte ASB yaşayan birine nasıl davranılacağına dair bazı öneriler:
Anlayışlı ve Sabırlı Olun
Dinleyin: Kişinin duygularını ve düşüncelerini ifade etmesine izin verin. Onları kesmeden ve yargılamadan dinleyin.
Sabırlı Olun: Kişiler zaman zaman karmaşık duygular ve tepkiler gösterebilirler. Bu süreçte sabırlı ve anlayışlı olun.
Empati Gösterin
Duygularını Anlayın: Onların yaşadıkları duyguları anladığınızı ve bu duyguların geçerli olduğunu gösterin.
Destekleyici Olun: Sözlü ve sözsüz olarak destekleyici davranışlar sergileyin. Örneğin, onları rahatsız eden bir durumu hafifletmeye çalışın.
Güvende Hissetmelerine Yardımcı Olun
Güvenli Bir Ortam Yaratın: Fiziksel ve duygusal olarak güvende hissetmelerini sağlayın. Gürültüden uzak, sakin bir ortam sağlamak faydalı olabilir.
Rutinler: Günlük rutinlerine devam etmeleri için teşvik edin. Rutinler, güven duygusunu artırabilir.
Profesyonel Yardım Almayı Teşvik Edin
Tedavi Seçeneklerini Tartışın: Terapist veya psikologdan profesyonel yardım almaları gerektiğini vurgulayın.
Kaynaklar Sağlayın: ASB hakkında bilgi ve kaynaklar sunarak onların durumları hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olun.
Fiziksel ve Duygusal Destek Sunun
Aktiviteler: Onlarla birlikte rahatlatıcı aktiviteler yapmayı teklif edin. Yürüyüş, meditasyon veya yoga gibi aktiviteler rahatlamalarına yardımcı olabilir.
Beslenme ve Uyku: Sağlıklı beslenme ve düzenli uyku alışkanlıklarını teşvik edin. Stresle başa çıkmada bu faktörler önemli rol oynar.
Acil Durumlarda Harekete Geçin
Krize Müdahale: Kişi kendine zarar verme düşünceleri veya davranışları gösteriyorsa, hemen profesyonel yardım alın veya acil servise başvurun.